Fatih ve Doğa’nın evliliklerindeki sorunlardan bunaldıkları bir akşam tesadüfen karşılaşmaları her ne kadar itiraf etmeseler de ikisinin de hoşuna gitmiştir. Pembe’nin de ısrarıyla Fatih artık Görkem’e eskisi kadar uzak davranmamaya başlar. Ancak aklı kızı ve Doğa’dadır. Bu arada amcasına olan kızgınlığı ilk günkü şiddetiyle devam etmektedir. Metehan ve Ezgi’nin ilişkisi gün be gün gelişmektedir. Bu gidişat Ömer ve Cansu’nun da daha sık bir araya gelmesine neden olacaktır. Görkem tarafından kurulan tuzağa düşen Mustafa, yavaş yavaş oyunun içine çekilmektedir. Yeni işi olan yayınevinde bir kitabın çıkarılmasına ön ayak olan Kıvılcım’ın başına birtakım dertler açılacak, Cemal’in onu kurtarma çabası altından ise bambaşka nedenler çıkacaktır.
Fatih and Doğa, who are overwhelmed by the problems in their marriage, accidentally met one evening, but they both liked it, even though they didn’t admit it. With Pembe’s insistence, Fatih no longer acts as distant towards Görkem as he used to. However, his mind is on his daughter and Doğa. In the meantime, his anger towards his uncle continues with the same intensity as the first day. Metehan and Ezgi’s relationship develops day by day. This course of events will also cause Ömer and Cansu to come together more often. Mustafa, who falls into the trap set by Görkem, is slowly being drawn into the game. Kıvılcım, who is the pioneer of the publication of a book in her new job, will face some troubles, and Cemal’s efforts to save her will reveal completely different reasons.