Halil’i üstüne salanın Seray olduğunu öğrenen Yılmaz, Birsen’i son kez uyarır. Ya kızının yularını sıkı tutacak ya da bir sonraki hatasında gözünün yaşına bakmayacaktır. Öte yandan Halil karşı evi tutarak babasıyla arasındaki savaşın fitilini ateşler. Filler tepişirken çimenlerin ezildiğini çok iyi bilen Birsen, çocukları için bu savaşta taraf olmayı reddeder. Feride ise hala bir avukat bulamamış, babasına sunduğu bahaneler tükenmiştir. Son çare Caner’i aramak zorunda kalır. Bu buluşma büyük yüzleşmelere sebep olurken, saklanan sırlar da ortaya dökülür. Ancak asıl büyük sır, Cennet’in üç çocuğuna bıraktığı bohçalardan birinin içinde saklıdır.
Learning that it was Seray who unleashed Halil on him, Yılmaz warns Birsen for the last time. Either she will hold her daughter's bridle tight or she will not look the same in her next mistake. On the other hand, Halil ignites the war between him and his father by holding the opposite house. Knowing very well that the grass is trampled while the elephants are fighting, Birsen refuses to take a side in this war for her children. Feride, on the other hand, has still not been able to find a lawyer, and the excuses she gave to her father have been exhausted. As a last resort, she has to call Caner. While this meeting causes great confrontations, the hidden secrets are also revealed. However, the real big secret is hidden inside one of the bundles that Cennet left for her three children.