Cennet’in ölümüne dair ufak da olsa bir ipucu bulmayı umut eden Zeynep, hiçbir sorusuna cevap alamaz. O sabahı bilen iki kişiden birinin dilleri susmuş, Yılmaz ise konuşmamakta kararlıdır. Öte yandan Zeynep için mahalleye gelen Halil, cenazeden sonra babasıyla bir kez daha karşılaşır. Onlar kozlarını paylaşırken, harcanan yine Birsen olur. Bu da yetmezmiş gibi merdivenden düşerek hastaneye kaldırılır. Herkes bunun bir kaza olduğunu düşünürken, gerçeği öğrenen Halil, başta kendisi olmak üzere, herkesin hayatını değiştirecek büyük bir karar verir.
Zeynep, who hopes to find a clue about Cennet's death, even if it's small, cannot get an answer to any of her questions. One of the two people who were there that morning had his tongue silenced, and Yılmaz was determined not to speak. On the other hand, Halil, who came to the neighborhood for Zeynep, meets his father once again after the funeral. While they share their trump cards, Birsen is again spent. As if this were not enough, Birsen fell down the stairs and was taken to the hospital. While everyone thinks that this is an accident, Halil, who learns the truth, makes a big decision that will change everyone's life, especially himself.