Mehmet Emir Saklışehir’in gözü önünde Deniz’e mahkeme celbini verdikten sonra herkes davaya kilitlenir. Deniz savaşa devam etmekle Mehmet Emir’den özür dilemek arasında bir seçim yapmak zorunda kalır. Elindeki tek şey Mine’nin intiharı ardındaki şaibedir. Fakat bu iddiasını destekleyecek delili yoktur. Sezgileri dışında. Mehmet Emir kazanmak için bel altı vurmaktan çekinmeyecektir. Deniz ise sadece kendini değil sevdiklerini de tuzaklardan korumaya uğraşacaktır. Fısıltılar yükselirken Deniz kendini bir savaşın içinde bulur. Savaş onunla tüm Saklışehir arasındadır.
In the presence of Mehmet Emir Saklışehir Deniz is served with a subpoena, and everyone is now focused on this case. Deniz is forced to make a decision between continuing with the case, or apologizing to Mehmet Emir. The only thing that she has going for her is the shady clues regarding Mine's suicide. But all she has are clues and no hard core evidence. Other that her gut feeling. In order to win Mehmet Emir will not hesitant to hit below the belt. As for Deniz she is not only going to try and protect herself but also protect her loved ones. As the whispers continue, Deniz will find herself right in the middle of a war. This war is between her and all of Saklışehir.