Katliam yerinde Yannis’in armasını bulan Alparslan, büyük bir öfkeyle Vaspurakan Kalesi’ne hesap sormaya gider. Katliamı Yannis’in yaptığından habersiz olan Kekavmenos ise Selçuklu’yu suçlar. Hasan’ın babası olduğu gerçeğiyle yüzleşen Akça, ülküsü ve baba hasreti arasında sıkışır. Akça’yı çok zor bir tercih beklemektedir. Akça bu ikilemden nasıl kurtulacaktır?
Alparslan, who found the coat of arms of Yannis at the place of the massacre, goes to Vaspurakan Castle to demand an account with great anger. Kekavmenos, who is unaware of the massacre committed by Yannis, blames the Seljuks. Faced with the fact that Hasan is his father, Akça is caught between his ideal and longing for his father. A very difficult choice awaits Akça. How will Akça get rid of this dilemma?