Bağ evinde başlayan yangınla Sumru, Melek ve Nihayet alevlerin arasında kalırlar. Nuh gözünü karartıp yangının içine dalar. Bu yangın Nuh’u kendi içindeki intikam ateşi ve merhameti arasında ikilemde bırakır. Birbirlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Melek ve Nuh büyük bir korku ile sınanırlar. İkizler daha da kenetlenirken bu sınav aslında onları amaçlarına bir adım daha yaklaştırır. Melek’ten uzak duramayan Cihan çıkmazdadır. Her ne kadar kalbinin sesini dinlemek istese de babasının onu mahkum ettiği mecburiyetlerinden kaçamaz. Nuh’a karşı duygularının farkında olan Sevilay için de Cihan’la olan evlilik kararı daha da zorlaşır. Sevilay kaderine razı gelirken ona karşı kurulan oyunların kurbanı olacaktır. Sumru, ikizleri hayatından ve ailesinden uzak tutamayacağının artık farkındadır. Sinirleri iyice yıpranan Sumru hayatının altüst olması korkusuyla yüzleşir.
A fire starts in the vineyard house and Sumru, Melek and Nihayet are caught in the flames. Nuh loses his mind and jumps into the fire. This fire leaves Nuh in a dilemma between his own vengeance and compassion. Faced with the danger of losing each other, Melek and Nuh are tested with great fear. As the twins grow closer, this test actually brings them one step closer to their goal. Unable to stay away from Melek, Cihan is in a dead end. Although he wants to follow his heart, he can't escape from the obligations his father has condemned him to. For Sevilay, who is aware of her feelings for Nuh, the decision to marry Cihan becomes even more difficult. While Sevilay accepts her fate, she will be the victim of the games set up against her. Sumru realizes that she can't keep the twins away from her life and her family. Sumru, whose nerves are worn out, faces the fear of her life being turned upside down.