On İkinci Gece beklentiler üzerine bir oyun. Bazen bir yasın, bazen bir aşkın, bazen de bir ihtimalin beklentisi… İhtimalin hayal, hayalin ihtimale dönüştüğü bir dünyada biz kimiz ki! Kime nasıl aşık oluruz, Ya da ne şekilde? Bir bedene. Sanmıyoruz ama bir ruha? İşte kimse bilmiyor bunu. Ama yaşıyor.
Hırçın Kız etiketler üzerine bir oyun. Tanımadığın, tanışmadığın veya tanımak için çabalamadığın birinin hayatında ne kadar söz sahibisin? Daha doğrusu kim kimin hayatında söz sahibi? Sevmediğin için suçlu musun, haksız mısın veya hırçın mısın? Evlilik neden bu kadar önemli? Üstelik kararını senin vermediğin bir evlilik.
Üç Kız Kardeş yalnızlık üzerine bir oyun. Ama kalabalığın içinde yalnız olmak gibi değil, Bildiğin terk edilmişlik tam. Bir bakmışsın bir sır bin sır; bin hayal bir hayal olmuş. En yakınındakilere attığın çığlıklar boşa gitmiş, sen susmuşsun. Köy yanmış deli taranmış, babanı kaybetmiş, eski şaşalı günlerden bir küçük pasta ve rengarenk elbiseler kalmış sadece.
Bir Yaz Gecesi Rüyası büyülenmek üzerine bir oyun. Aşkın, kavganın, yanlış anlamaların ve hatta yanlış anlatmaların oyunu. Biri birini sevdikten sonra kim onların önüne engel koyabilir? Peki ya bazıları yanlış kişiyi seviyorsa. Veya sevmeyen de yanlış yönlendiriliyorsa kalbi tarafından. Ya da aklıyla. Ya da görünmez sandığımız şeylerin gücüyle.