Farah Mehmet’ten Kerimşah’ın donörünü öldürenin Ali Galip olduğunu öğrenir. Tahir ise donörü öldürenin peşine düşmüştür. Diğer tarafatan Mehmet vasıtasıyla bulacağı bilgilere ihtiyaç duyar ve iki adam ilk kez ortak bir düşmanın peşine düşerler. Ak Kuzu Kara Kuzu organizasyonunu açığa çıkartmaya bir adım daha yaklaşırlarken; Ali Galip ve Orhan ise bu tehlikenin farkındadırlar. Mehmet’in baskısıyla iş birliği yapmaya mecburen kalan Farah için, artık tek hedef vardır, bütün her şeyi geride bırakıp Tahir ve oğluyla uzaklara gitmek. Ancak Tahir’in Kerimşah’ın kurtulmasıyla ilgili önceden attığı adımla ulaştığı bilgi, onu vicdani bir ikilemde bırakır. Ya Kerimşah için umut olacak bu bilgiyi Farah’la paylaşacak, ya da Kerimşah’ın geleceğiyle kumar oynayıp Farah’la hayal ettiği geleceğe yürüyecektir. Tahir bu ikilemle uğraşırken kontrolü dışında gelişen yeni bir problemin de fitilini ateşlemiş, uyuyan bir devin uyanmasına yol açmıştır.
Farah learns from Mehmet that it was Ali Galip who killed Kerimşah's donor. Tahir goes after the one who killed the donor. On the other hand, he needs the information he will find through Mehmet, and the two men pursue a common enemy for the first time. As they move one step closer to revealing the White Lamb Black Lamb organization; Ali Galip and Orhan are aware of this danger. Forced to cooperate under Mehmet's pressure, Farah has only one goal, to leave everything behind and go away with Tahir and her son. However, the information that Tahir has reached with the step he has taken regarding the salvation of Kerimşah leaves him in a conscientious dilemma. Either he will share this information with Farah, which will be hope for Kerimşah, or he will gamble with Kerimşah's future and walk towards the future he imagined with Farah. While dealing with this dilemma, Tahir ignited a new problem that developed out of his control, causing a sleeping giant to wake up.