Güzide Tarık'ın çocuklarına bile sırtını dönmesiyle bir kez daha onun gerçek yüzüyle karşılaşır. Tüm kırgınlıklarını geride bırakıp çocuklarını kanatlarının altına alması gerektiğini anlar. Ozan'ın hayatı ile kendi vicdanı arasında yapacağı tercih ise onu çok daha büyük bir çıkmaza sürükler. Oylum büyük bir gelecek kaygısı içindedir. Artık bir hayali dahi olmayan bir lise mezunu olmayı kaldıramaz. Onun hayatına tesadüfen giren Behram ise zannettiğinden çok daha yakındadır. Karşılarına aniden çıkan bu yeni adam Oylum ve Tolga aşkının bir sınavı olacağının sinyallerini vermeye çoktan başlamıştır. Hapiste karanlık tarafını kabullenen Ozan yeni çevresine çabuk alışır. Aynı zamanda hala her şeye sebebiyet verenin en yakınındaki Oltan olduğundan habersizdir. Güzide altında kaldığı yükleri artık taşıyamaz. Tarık en son ve vurucu darbesiyle Güzide'yi tamamen çileden çıkarmayı başarır. Lakin Güzide'nin öfkesinin karşısında durabilecek midir?
When Tarık turns her back on even her children, Güzide once again encounters her true face. She understands that she must leave all her resentments behind and take her children under her wing. The choice that Ozan will make between his life and his own conscience will drag him into a much bigger dilemma. Oylum is worried about the future. She can't handle being a high school graduate who doesn't even have a dream anymore. Behram, who entered her life by chance, is much closer than she thinks. This new man, who suddenly appeared before them, has already started to give signals that it will be a test for Oylum and Tolga's love. Ozan, who accepted his dark side in prison, quickly gets used to his new environment. At the same time, he is still unaware that it is Oltan who is the closest to causing everything. He can no longer carry the burdens he has been subjected to. Tarık manages to infuriate Güzide with his last and striking blow. But will he be able to stand against Güzide's anger?