Ömer Arif Derman; dürüst, adil ve vicdanlı olmayı ilke edinmiş, çevresi tarafından sevilip sayılan, başarılı bir hakimdir. Oğlu Ozan, annesinin ölüm yıldönümünde bir kazaya sebebiyet verir. Ozan’ın aracıyla çarptığı genç, onun tüm çabalarına rağmen olay yerinde hayatını kaybeder. Telaş ve korkuyla kaza mahallini terk eden Ozan, eve döndüğünde başından geçenleri babasına anlatır. Oğlunu kendi elleriyle adalete teslim etmek üzere emniyete giden Ömer Arif, orada kötü bir sürprizle karşılaşır. Ozan’ın ölüme sebebiyet verdiği kişi, ülkenin ünlü iş adamlarından, suç örgütü lideri Azem Demirkıran’ın oğludur. Acımasızlığı ile nam salmış bu adam ve eşi Zümrüt Demirkıran, oğullarının katilini bir an evvel bulmak istemekte, intikam yeminleri etmektedirler. Ömrü boyunca doğru ve adil kararlar vermeye gayret etmiş olan Ömer Arif, bir baba olarak oğlunu korumak için vicdanının sesini dindirmek zorundadır şimdi.
Omer Arif Derman; He is a successful judge who has adopted the principle of being honest, fair and conscientious, loved and respected by his environment. His son Ozan gets into an accident on the anniversary of his mother's death. The young man hit by Ozan's car dies at the scene despite all his efforts. Ozan, who left the scene of the accident with panic and fear, tells his father what happened to him when he returns home. Ömer Arif, who goes to the police station to bring his son to justice with his own hands, encounters a bad surprise there. The person Ozan killed is the son of Azem Demirkıran, one of the country's famous businessmen and the leader of the crime syndicate. This man, who is notorious for his cruelty, and his wife Zümrüt Demirkıran want to find the murderer of their son as soon as possible, and they swear revenge. Ömer Arif, who has tried to make right and fair decisions throughout his life, now has to calm his conscience in order to protect his son as a father.