"Bir hayaldim, düşe döndüm" Orhan, (Gürkan Uygun) yirmi yıldır çektiği hasretin her geçen gün kendini biraz daha fazla kavurduğunun farkındadır. Her gece gördüğü kabuslarında hasret kaldığı sevgilisi Leyla'yı (Ayça Varlıer) aramaktadır. Can düşmanı Musa, (Necip Memili) ummadığı bir an da Orhan'ın karşısına çıkacak ve geçen onca zamana rağmen soğutamadığı, vücudunun bir parçası haline gelmiş kinini Orhan'a kusacaktır. Orhan, Musa ile karşılaşması sonucunda memleketten uzak kalmasının artık kimseyi koruyamayacağını fark eder. Ailesi, Musa'nın tehdidi altında ezilmektedir. Musa'nın sebep olduğu olaylar sonrası Orhan, Almanya'yı, kabuğu içine kapalı yaşadığı hayatını geride bırakır, memleketi Mudanya'ya döner ve geride kalan günlerden hesap sorar. Yıllardır onu görmeyen, sevgilisi, ailesi, arkadaşları zamanın akışı içinde çok başka yerlere savrulmuştur. Orhan, hepsinden birer helallik almak isterken, sürükleyici bir intikam hikayesinin içinde ayakta kalama savaşı verecektir. Mudanya, Orhan ve Musa'nın yirmi yıl sonra yeniden kapışmasına sahne olur. Herkes tarafını seçer, Musa'nın arkasındakiler, Orhan'ın yanındakiler... Artık Mudanya iki parçaya bölünmüştür.
"Feleğe gücüm yetmez" Orhan, kendi oğlu olduğunu bilmediği Kemal'in tuttuğu silahın namlusunun ucundan sıyrılır. Leyla ve Orhan yıllar sonra birbirlerine yaklaşır, geçen günlerin acısını paylaşırlar. Bahar, ablasının üzüntülerine ve aile tarafından ezilmesine daha fazla dayanamaz, ona yardım etmeye karar verir. Bahar'ın tüm iyi niyetiyle Orhan'la konuşması hayatlarının daha fazla karışmasına neden olacaktır. Orhan, Musa'nın mekanına tek başına saldıracak, bunca yıldır kimsenin bozmaya cesaret edemediği kara düzeni bozacaktır. Musa, intikamını Orhan'ın en yakınındakilere zarar vererek alacaktır. Sanem ve Musa iş birliği Yarımcalı ailesini temelinden sarsar. Orhan, memlekete geri dönmesinin bedelini ağır ödeyecek, hayatında ki en değerli insanlardan birini kaybedecektir. Kemal ve Meltem'in yaşadığı aşk, yıllar önce Orhan ve Leyla'nın yaşadıklarının aynısı gibidir; sırlar açığa çıktıkça kara sevdaya tutulan aşıklar, tıpkı Orhan ve Leyla gibi bir bedel ödeyecektir. Orhan Yarımcalı'nın efsanesi, Musa'nın karşısına dikildiği gün başlayacak, ağızdan ağıza yayılacaktır.
Orhan, babasını kendi elleri ile toprağa emanet ettikten sonra, ondan kalan her şeyin başına geçer. Saliha, kocasının Orhan'a bıraktığı tüm emanetleri ona teslim eder. 'YARIMCALI' ailesinin düsturu bundan sonra Orhan'ın dudaklarında hüküm sürecektir. Veli, kardeşinin gölgesinde kalmaktan elbette memnun olmaz, dik durmaya çalışsa da Sanem'in günahları karşısında daha da ezilir... Orhan, Mudanya'da Musa'nın elinden zulüm gören her insanoğluna yardım elini uzatacak, her vicdanlı insan gibi mazlumun yanında durma kararı alacaktır. Musa, Yarımcalı'nın bu kararından hiç memnun değildir. Orhan gücü ve kudreti ile karşısına dikildiğinde, en kirli oyunlara başvuracak, kendi kız kardeşini bile gözden çıkaracaktır. Cemil, Musa'nın oyunlarında kullandığı maşasıdır. Leyla ve Orhan'ın aşkını kıskanacak, olmaz denileni yapacak, en sevdiğine kurşun sıkacaktır.
Orhan canı pahasına da olsa, sevdiğini, Leyla'yı ateşin içinden, ölümün pençesinden çıkarmak için çabalar. Ona pusu kuranları, Leyla'yı ölüm döşeğine yatıranları bulmak için yemin eder. Ölüm, Leyla'nın ve Orhan'ın yanı başında gezmektedir. Musa ve Cemil ise, kurdukları hain pusunun izlerini silmek için çabalarlar. Orhan, döndüğünden beri üst üste gelişen olaylar sonunda polisin de dikkatini çekmiştir. Organize suçlar bürosundan Başkomiser Yıldırım, hem Orhan'ı hem de Musa'yı ziyaret eder. Mudanya'nın ikiye bölünmesi yetmemiş, şimdi de polis devreye girmiştir. Orhan Yarımcalı'nın kestiği racon, her geçen gün efsaneleşerek büyür. Gemlik eşrafından, Yarımcalı'nın yanına yoldaş olarak gelenler olacaktır. Orhan, bir yandan Leyla'nın hayatı için endişe ederken bir yandan da pusuyu atanların peşinden gider, cenaze sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
"Sensiz yarımdım, tam olmaya geldim..." Leyla, Orhan'a Kemal'in onun oğlu olduğunu söyleyecekken, Kaan ve Adile'nin ziyareti ile sarsılır. Orhan, karısını ve çocuğunu kendi ailesinden bile saklamıştır. Adile, Musa'nın oyununda ki piyonlardan biri olarak Yarımcalı ailesinin huzurunu kaçıracaktır. Veli ve Sanem, yıllardır pay almayı bekledikleri mirastan umutlarını kesmeye başlarlar; Musa'nın aileyi dağıtma çabasına alet olurlar. Kaan ve Kemal karşılaştıkları ilk anda, sokak ortasında birbirlerine girerler. Olaylara şahit olan Bahar, karşısında duran genç ve yakışıklı adamın Orhan'ın oğlu olduğunu öğrenir. Orhan, yağhane baskınını ve kurşunlamayı kimlerin gerçekleştirdiğini öğrendiğinde, Musa'nın kalemini kırar. Bu sırada Başkomiser Yıldırım, işlenen cinayetlerin faillerine bir adım mesafededir. Orhan saldırmadan, Musa kendi savaşını başlatır. Arazi mafyasının başı olan Oğuz Doğu, tehlikeli bir biçimde Orhan'a yaklaşmaya başlamıştır. Ölüm bir kez daha burnunun dibine kadar yaklaştığı bu anda, Orhan'ın sırtını dayayacağı oğlu olacaktır.
Aşk ve intikam, Orhan Yarımcalı'nın kalan ömrünü sarsmaya, çevresindekileri her geçen gün etkilemeye devam etmektedir. Orhan ve Kaan, Musa'nın kurduğu tuzaktan Gemlikliler sayesinde kurtulur. Kaan yaralanmıştır. Adile, Musa'dan hesap soracaktır. Musa'nın kim olduğunu, neden Orhan'la ve ailesi ile ilgilendiğini öğrenir. Orhan, kendisine ve oğluna pusu kuran Musa ve adamlarına bedel ödetir; Musa'ya adrese teslim bir hediye gönderir. Musa, Orhan'dan aldığı hediyeyi görünce çılgına dönüp, misliyle cevap vermeye çalışır. Tüm bunlar yaşanırken Oğuz Doğu tehlikesi de Mudanya'ya doğru yaklaşmaktadır. Adile, Orhan'la olan ilişkisini toparlamaya karar verir. Leyla'yı daha yakından görmek için evine gider. Bahar ise kimseye itiraf edemediği gerçeği, Orhan'a söyleyecektir. Mudanya, silahların gölgesinde yaşanan efsane aşklara şahitlik edecektir.
"Dikenleri sök at kalbinden, sonrası gül bahçesi..." Kehribar, yıllarca toprak altında kalarak reçinenin başkalaşması ile kendini yaratır. Orhan da içinde sakladığı acılarla başkalaşmıştır. Musa'yı sağlam ayağından vurmuş, cezasını kesmiştir. Musa'nın tekrar yürüyüp yürüyemeyeceğine hastanede doktorlar karar verecektir. Bu durum Musa'yı ve tüm Bozoğlu ailesini etkiler. Leyla, tıpkı yirmi yıl önce olduğu gibi, Orhan ve Musa arasında kalmıştır. Kimden yana karar alacağı herkesi şaşırtacaktır. Orhan, vicdanı ve insanlığı ile bilinip mazlumun yanında yer alırken, zalimi mazlum etmenin acısı ile yanar. Bu yangından onu Murat kurtaracaktır. Oğuz Doğu, kestiği raconun ardından Mudanya'ya gelir ve işlerini olduğu yerden kontrol etmek ister. Musa, yaşadıklarının intikamını alacaktır. Orhan nefsi ile savaşırken, karşısında
"Emanet" Orhan Yarımcalı efsanesi, İstanbul'daki büyüklerin gözüne batmaya başlar. Daha fazla büyümesine engel olmak isterler. Bu sırada Orhan, ailesi ve Leyla ile uğraşmaktadır. Orhan, oğlu olduğunu bilmediği Kemal'in yardımı ile yol arkadaşlarını kurtarmayı başarır. Musa öldürdüğünü sandığı adamları karşısında gördüğünde, nasıl kurtulduklarını araştıracaktır. Kemal, olan olaylar nedeniyle kendini suçlayacaktır; Orhan Kemal'i karanlığın içinden çekip çıkarır. Adile, Veli ve Sanem'in sırrını öğrenecektir. Orhan, babasının nasıl öldürüldüğünden hala habersizdir. Oğuz Doğu ise işlerini yerinden takip etmek için bölgeye gelecek ve karşısında Orhan'ı bulacaktır. Polis Yıldırım ile ilgili gerçekler yavaş yavaş su üstüne çıkmaya başlar. Murat Hoca, tüm bilgisi ve görgüsü ile Orhan'a destek olur. Orhan, tek aşkı Leyla'nın kendisinden sakladığı gerçekleri öğrenecek ve zor bir karar vermek durumunda kalacak. Orhan Yarımcalı, ailesini bir arada tutmaya çalışırken, adaleti, mazlumun yanında direnmesi ile ağızdan ağıza konuşulmaya, hikayesi anlatılmaya devam edecek.
Orhan, Kemal’in oğlu olduğunu öğrendiğinde yaşadığı tüm acıları unutur. ...bu dünya onu sevenlerin olsun. Ben "seni" seviyorum…" Leyla ve Orhan, aşkla sarılırlar birbirlerine. Orhan, Kemal'in kendi oğlu olduğunu öğrendiğinde bugüne kadar yaşadığı tüm acıları unutur. Yarın yaşanacak kavgaların, düşmanların kin dolu saldırılarının, Leyla ve Kemal'e zarar verebilecek olduğu gerçeği Orhan'ı daha tedbirli davranmaya itecektir. Orhan, Leyla'ya hastalığını anlatır. Leyla için artık tek gerçek vardır. Orhan'ı iyileştirmek. Bu sırada Bahar da aynı umudun peşinde sürüklenmektedir. İki kız kardeş yine karşı karşıya gelirler. Oğuz Doğu, tüm gücünü ve aklını kullanarak Orhan'ın bozduğu işlerini yoluna koymayı deneyecektir. Musa, Oğuz Doğu ve Orhan Yarımcalı kapışmasını keyifle izler. Bu büyük savaşı kimin kazanacağı bölgede dilden dile konuşulur. Orhan, yardım etmek istediği tüm mazlumları korumaya devam edecek, bir yandan da Leyla'nın ve Kemal'in hayatlarından endişe edecektir. Aşk; zamansız yaşanır. Kehribar, Orhan ve Leyla'nın aşkının zamansızlığının ispatı gibidir. Leyla ve Orhan'ın aşkının hikayesi, dünya durdukça, aşıklar sabırla acı çektikçe; güzelleşir ve dilden dile anlatılan bir hikayeye dönüşür.
Orhan ve Leyla yeni bir hayatı yaşama hayalleri kurmaktadır. Orhan, babasından ve dedesinden kalan toprakları, Veli'nin Musa ile birlik olma oyunu ile kaybetme tehlikesindedir. Musa'nın amacına, Orhan'ı topraksız, köksüz bırakma hedefine ulaşmasına ramak kalmıştır. Beklenmeyen olur ve Musa, aslında kendi kazdığı kuyuya düştüğünü fark eder. Oğuz Doğu, Orhan Yarımcalı'ya açtığı savaşın cephelerini büyütmüş, Orhan'ı en sevdikleri ile vurmaya kara vermiştir. Orhan, dört bir yanını sarmış düşmanları ile geri adım atmadan savaşmaktadır. Leyla ve Kemal ile ilgili öğrendiği gerçekler, ailesini düşmanlarından koruma dürtüsü Orhan'ın dengesini bozacak, doğru olanı yapmak için Murat Hoca'dan yardım isteyecektir. Sorularının cevabının kendi içinde olduğunu anladığında, riskli bir karar verir. Orhan ve Leyla her şeyi bırakıp yeni bir hayatı yaşama hayallerini kurarlarken, başlarına geleceklerden habersizlerdir. Düşman, peşlerini bırakmayacak! Orhan yine ailesi için, ondan yardım isteyen mazlumlar için fedakarlık yapmak zorunda kalacaktır. Canından bir parça olan oğlu, avuçlarının arasından kayıp gitmek üzereyken Orhan onu kaybetmemek için çırpınır.