Ramazan, Süreyya'ya veda etmek için geldiği Şehir Kulübü'nde kendini bir kapanın içinde bulur. Bu kapanın bir yanında Jandarma Komutanı, diğer yanında Ekrem Öztürk ve adamları vardır. Ayşe, onu bu cehennemden son anda kurtarır. Ekrem deliye döner. Süreyya'yı sürükleyerek eski değirmene götürür. Elinde bir çakmak, cebinde Ramazan'ın Süreyya'ya yazdığı aşk mektupları vardır. Yakmak istediği sadece o değirmen değil Süreyya ve Ramazan'ın mazisidir aslında... Çavuş, Ramazan'a acı çektirmek için teker teker bütün sevdiklerini yok etmeye ant içmiştir. İlk hedef Kirmastılı'dır. Çavuş namaz kılarken Kirmastılı'yı hunharca sırtından bıçaklar. Yanan değirmenin külleri gözyaşlarına karışmışken Süreyya içi kan ağlayarak Şehir Kulübü'ne geri döner. Ekrem'den hesap soracaktır. Ovacık'ın tüm ileri gelenlerinin arasında kızılca kıyamet kopar. Süreyya herkesin ortasında Ekrem'den boşanacağını haykırır. Ekrem çareyi Süreyya'yı hastaneye kapatmakta bulur. Kirmastılı'nın vurulduğunu duyan Ramazan öfkeden delirir.